Apartman Yöneticisi

Vision-Hakkımızda
Biz Kimiz
Profesyonel Yönetim
Referanslarımız
Medya'da Biz
Bize Ulaşmak İçin
Sorularınız için
Ana Menü
Çevrimiçi Kullanıcılar
· Çevrimiçi Ziyaretçiler: 2

· Çevrimiçi Üyeler: 0

· Toplam Üye Sayısı: 2,108
· En Yeni Üye: 41mehmet
Asansör Bakımı
Çatı Bakımı
Havuz Bakımı
Bahçe Bakımı
Isı Tasarrufu
Ev Bakımı
Yangın
Editörden

Bazı Yargıtay Kararları
KIŞ BAHÇELERİ
D.GAZ ACİL
İSTANBUL'DA ULAŞIM
ÖRNEK
VİDEO
-videolar


01.MAYIS.2019 İTİBARİ İLE TÜM SORULARINIZ CEVAPLANMIŞTIR
TÜM SORULARINIZ İÇİN LÜTFEN FORUM KISMINI KULLANINIZ





SORU CEVAP BÖLÜMÜMÜZ TEKRAR AKTİF HALE GELMİŞTİR. SORULARINIZI BEKLİYORUZ.


Apartmanyonetici.com
Info
...::MODA::...
PAZAR GEZMESİ  İÇİN HADİ MODA BURNUNA


  Bugün pazar yine "Nereye gideceğiz?" diye kara kara düşünmeyin. Huzuru uzaklarda aramanıza gerek yok hemen yanı başımızdaki Moda burnu bu pazar için ideal seçim
 
 
 
Dondurmacı Ali Usta


Moda'da dondurmanın modası hiç geçmiyor; yaz kış Ali Usta'nın kapısında kuyruk görürseniz şaşırmayın.

1968'den bu yana, kendi imal ettiği italyan usulüdondurmalarıyla bir marka haline gelen Ali Usta'da, tüm dondurma çeşitleri günlük, taze süt kullanılarak yapılıyor ve üç günden fazla bekletilmiyor.

Bademli, cevizli, karamelli, kestaneli, hindistan cevizli ve karışık meyveli dahil olmak üzere 35 çeşit dondurma bulabileceğiniz mekânda, tarifi sır gibi saklanan "Santa Maria" ise gerçek bir klasik.



Kırıntı
1980'lerin ortalarında Kırıntı'da buluşmak, çok özel bir hafta sonu programı sayılırdı. O zamanlar Moda'nın tek hamburgecisi olarak haklı bir üne kavuşan Kırıntı, pek çok benzeri açılmasına rağmen hâlâ farklılığını koruyor. Hızlı hareket eden hayatla özdeşleşebilmek için hafif ve taze, hızlı ve çağdaş yiyecekler yaratarak çağı yakalama felsefesini ilke edinen Kırıntı'nın mutfağı, tipik Akdeniz ve Amerikan mutfağının Türk damak tadına uyarlanmış bir tarzı var. Salatalar, burgerler, sandviçler, makarna çeşitleri, diyet yemekleri, vejetaryen yemekleri, dürümler, kahvaltılıklar arasında seçim yapmakta zorlanabilirsiniz. Ama Texaş beef burger, Amerikan peynirli brokoli ve baharatlı karides yiyenler pişman olmuyor. Kırıntı'nın diğer şubeleri ise Erenköy ve Nişantaşı'nda.

Çay bahçeleri
Bahar ve yaz aylarında Moda'ın çay bahçelerinde, hele ki deniz gören masalarda yer bulmak imkansız gibidir. Zira kitabını, gazetesini, örgüsünü, bulmacasını alan herkes, erkenden gelir ve akşama dek kalkmadan oturur masada.
 
Denizi, gelip geçeni seyretmek, kitap okumak hiç sıkmaz insanı. Yan yana sıralanan, hem servis hem de görüntü açısından birbirinin neredeyse aynı olan çay bahçelerinde Modalı yazar Buket Uzuner'i kitabına gömülmüşken görebilirsiniz.



Bir de Kemal'in Yeri'nde hayranları ile söyleşen Edip Akbayram'ı...



Moda Deniz Kulübü
Moda Deniz hamamı diye de bilinen bölgede inşa edilen Moda Deniz Kulübü,
 İstanbul'un deniz sporlarıyla uğraşan sosyal amaçlı ilk kulüplerinden.
 
1935'te kurulan Moda Deniz Kulübü'nde 1950'lerde yazları müzik çalınmaya başlandı.

Bugün yüzme havuzu, fitness center'ı, tenis kortu, konferans salonları, restoran, bar ve yelken ünitesi ile hizmet
sunuyor.




Sadece üyelere açık olan kulübün üyelik şartları için www.modadenizkulubu.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.


Kaçırmayın...

* Yeni Moda Eczaneşi'nin tarih kokan ilaç vitrinlerini
* Gezinti yolunda sabah erkenden yürüyüş
* Kırıntı'da hamburger
* Kemal'in Yeri'nde gün batımı 
* L'assomption Katolik Kilisesi'nde, pazar günleri gerçekleştirilen Türkçe ayini
* Ali Usta'nın meşhur "Santa Maria" dondurmasını
* Moda İskelesi'nde çilingir sofrası






















Türkiye’nin en güzel 10 çocuk parkından biride de  MODA'dadır

Anneler, gazeteciler, belediyeciler ve şehircilik uzmanlarından oluşan  bir büyük jüri  
Türkiye’nin en güzel 10 çocuk parkını araştırdı.

Nedir çocuk parklarının olmazsa olmazı? Elbette salıncaklar, kaydıraklar, tahterevalliler ve mümkünse bir miktar yeşil alan. Bunlar işin çocukları ilgilendiren kısmı. Anne babalar ise güvenlik, temizlik ve ulaşım kolaylığı gibi unsurlara dikkat ediyor. Parkın içine başıboş hayvanlar giriyor mu, çocuklar oynarken oturacak yer, yakınlarda tuvalet var mı sorularının cevabı da önemli. En iyi 10 listesine Türkiye’nin dört bir yanından parklar girdi. Kimi konumu, kimi bolca yeşil alanı, kimi de çocukların iyi vakit geçirmesini sağlayacak diğer olanakları ile öne çıkıyor.

EN İYİ 10

1. Özgürlük Parkı - İstanbul

2. Moda Parkı - İstanbul

3. Miniatürk Çocuk Parkı - İstanbul

4. Evcil Hayvanlar Parkı - Ankara

5. Engelli Çocuklar Parkı - Adana

6. Oyuncakistan Parkı - Ankara

7. Emirgan Korusu Parkı - İstanbul

8. Bostanlı Rekreasyon Alanı Parkı - İzmir

9. Baby Park - Antalya

10. Röne Park - İstanbul



MODA PARKI

Korumalı salıncaklar var

Kadıköy Moda Burnu’nda yer alan park, haftasonları anne ve babalar tarafından oldukça rağbet görüyor.
 
Parkın en büyük özelliklerinden biri merkezi bir yerde bulunuyor olması. İçinde, Fahri Korutürk büstü, çiçek alanları ve bir oyun grubu var. Oyun grubunda, üç tane ikili salıncak, küçükler için de iki tane korumalı salıncak mevcut.

Çocuklar için kayma ve tırmanma grupları da bulunuyor. Oturma grupları, hem anne ve babalar, hem de yaşlılar için birebir. Trafik ışıklarının anlamı, harfler ve işaretler de, eğitim amaçlı olarak oyun gruplarına konmuş.

Moda parkının bir başka avantajı da parkın yanındaki çay bahçeleri. Çocuğunuz oynarken siz de denize nazır çay keyfi yapabilirsiniz.














 

Kadikoy'un Moda semti, ozellikle 1900 yillarin ortalarinda sosyal acidan sehrin merkezi yerlerinden biri haline gelmistir.

Ozellikle basta Ermeni ve Rum azinliklar olmak uzere, Ingiliz, Rus ve Almanlarin tercih ettigi bir semt olmustur.

Zamaninda cogunlukla 2-3 katli Avrupayi tarzda, bahceli evleri olan Moda, daha sonralari bu evlerin teker teker ortadan kaybolmasina sahit olmus ve bu binalar yerlerini bitisik sirali evlere birakmistir.























Coğrafi olarak Moda,

Kadıköy yarımadasının Marmara denizine uzanan en uç noktasında bulunan Moda burnu falezi üzerinde yer alır.

Resmi kayıtlarda ise Kadıköy merkez ilçesini oluşturan üç mahalleden biri olan Caferağa Mahallesi'nin bir semtidir.

Diğer semtleri ise Bahariye, Mühürdar ve Şifa oluşturur.




Fakat gündelik dilde, bu yazıya da konu olan niteliklerinden ötürü bütün Caferağa Mahallesi'ne "Moda" denir.



Dolayısıyla "Moda sahili" denildiğinde de Mühürdar'dan Kurbağalıdere'ye kadar olan kesim anlaşılır.  Bir aidiyet nesnesi olarak Moda'dan söz edildiğinde ise akla hemen, içinden geçilmeyen, gitmek için gidilen, insanın kendini evinde hissettiği, zamanın yavaş aktığı, huzurlu, denizle sakin bir ilişki kurulan bir "yer" gelir.

İstanbul, 2000-2500 yıl öncesine götürülebilen bir tarihsel geçmişin mirasını barındırır.

Ne var ki, Moda Burnu'nu oluşturan falezin üzerinde çok eskilere tarihlenen bir kültür varlığı yoktur.





Burada Halkedon akropolünün ve Apollon tapınağının yer almış olduğu ise sadece bir söylentidir. Osmanlı'nın son döneminde Levantenler'in yaşadığı bir yer olan Moda birkaç okul yapısı ve bir-iki konak dışında bu döneme ait kültürel varlıklarını da kaybetmiş ve İstanbul'un 1950 sonrası hızlı ve anonim yapılaşmasından payını almıştır. Yapılanma ortalama beş katlı, sıkışık, daracık sokaklı ve büyük çoğunluğu ikamet için kullanılan apartmanlardan oluşur. Bütün bu olumsuz sürece rağmen Moda'yı bir yer yapan en önemli iki unsurdan biri yolla kurduğu doğru ilişki, diğeri ise denizle kurduğu dolaysız ilişkidir.

Moda bir yarımadanın ucunda yer aldığından, Kadıköy'ün transit trafiğinin dışında kalır.

Bu nedenle, Paul Virilio'nun ironik bir biçimde, "içine yerleşilebilir dolaşım" olarak tanımladığı kentin aksine, içinde dolaşılan yerleşim olma niteliğini bugüne kadar koruyabilmiştir.

Yine konumundan dolayı, denizle dolaysız bir ilişkisi olmuştur. Falez yapısı nedeniyle bir kıyı şeridine sahip olmamasına rağmen, özellikle

Moda deniz hamamı bu ilişkinin yoğun bir biçimde yasşanmasına olanak sağlar.
 
Ancak, 1990 sonrasında gerçekleştirilen dolgu bu ilişkiyi doğal olmaktan çıkaran ilk müdahale olur. 1994 nazım imar planında ise bu dolgu alanın otoyol olması öngörülür. Fakat daha sonra aklıselimin hakim olmasıyla, otoyol yapımından vazgeçilir ve dolgu alan bir rekreasyon alanına dönüştürülür. Bu yeni durum tam da Modalılar'ın yaşamlarında yerini almaya başlamışken otoyol projesi yeniden gündeme gelir ve kabus yeniden yaşanmaya başlar.

"Otoyol" Marc Augé'nin "yer-olmayan" kavramsallaştırmasının başat ögesidir. Yere ait değildir, standarttır. Genişliği, malzemesi, sınırlayıcıları, aydınlatma elemanları, işaret levhaları, çizgileri, hız sınırı ve üzerinde hareket eden nesneler her yerde aynıdır. İsmi yoktur, numarası vardır. Yer-olmayanın dönüştürücüsüdür. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, Moda'yı denizden koparıp, sahil otoyolunun oluşturduğu kalın bir konturla "resmin" içine dahil etme isteği, geriye dönüşsüz bir biçimde Moda'nın yer-olmayana dönüşümünü gerçekleştirecektir. Moda artık kaotik kente sırtını dönmüş konumunu, dinginlik ve zamansızlık duygusunu yitirecektir. Artık dışarıdakiler Moda sahilini otomobillerle deneyimleyeceklerdir. Otomobildekiler ise, tüm yer-olmayanlarda olduğu gibi, otomobilden deneyimleyeceklerdir. Halbuki şu anda Moda'da otomobiller hareketsiz, insanlar hareketlidir.

Peki bütün bunlar ne için yapılıyor? Yetkililerin açıklamaları "kamu yararına" olduğu yönünde. Üstelik daha önce yapılan benzeri yapılanmaların sorun çözücü değil, sorun üretici olduğu görüldüğü halde. Kaldı ki, bu müdahaleler sonucunda, kaybedilen ve kazanılanın muhasebesi de yapılamıyor. Çünkü kaybedilen "nitelik", kazanılan ise "nicelik".

Bu müdahaleler 1950'li yılların başından itibaren, İstanbul'un bütün ayırıcı özelliklerini yok etti. Deniz surlarının, Salacak'ın, Dragos'un bağlamından, yani denizden koparılması hakikiliklerini kaybetmelerine, anlam bağlamlarını yitirmelerine neden oldu. Sürekli deklanşöre basan bir Japon turist grubunun tarihsel mekânları bile bir yer-olmayana dönüştürebildiği günümüz dünyasında, Moda'yı hakiki yapan, ne bağlamından koparılmış bir turistik nesne, ne de dolaşımın içinde bir yerleşim olmasıdır. Burada "hakikat" insan ve yer ilişkisindedir.

Yer-olmayan, içinde yaşadığımız dünyanın kaçınılmaz sonuçlarından biridir şüphesiz. Augé'nin tanımıyla üstmodernliğin ya da yaygın deyişle postmodern durumun en önemli oluşturucusudur. Charles Jencks'in, "madem bu durum kaçınılmaz, mutlaka iyi bir yanı da olmalı..." demesi, durumdan vazife çıkaranların önünü etik anlamda açsa da, bu dünyada azınlıklara da yer vardır. Çünkü, yerin yer-olmayana dönüşüm hızı, öznenin özne-olmayana dönüşüm hızından kat kat fazladır.

Öznenin sahip olduğu "kollektif bilinç" yeri unutmamakta ve onu aramaktadır. Vincent Descombes'un "kişi nerede kendi evindedir?" sorusuna yer-olmayanın yanıtı, "burada kendi evinde değildir, ama başkalarının evinde de değil!" olur. Aynı soruya Moda'da verilecek yanıt ise, "semt sakinleri burada kendi evlerindedir, misafirler ise başkalarının evlerinde" olacaktır.

Evet,
Moda otoyoluna karşı çıkmak gerek. Sonunda Sully Prudhomme'un deyişiyle

"Dokunmayın. Zaten kırılmış!" dememek için.
Yorum
Henüz yorum yazılmamış.
Yorum yaz
Yorum göndermek için lütfen üye girişi yapın.
Oylama
Sadece üyeler oylayabilir.

Oy verebilmek için lütfen üye olun ya da üye girişi yapın.

Henüz bir oylama yapılmamış.
Üye Girişi
Kullanıcı Adı

Parola



Henüz Üye Değil Misiniz?
Buraya Tıklayarak Üye Olabilirsiniz.

Parolanızı Mı Unuttunuz?
Buraya Tıklayın
Kat Mülkiyetine Geçiş

Sorularınız İçin

e-SSK



Atesci Belgesi

dask
Kat Mülkiyeti Kanunu

Bilgi Bankası

Mevzuat

MODA
-videolar
içerik koruması