BİRDEN ÇOK PARSEL ÜZERİNDE KURULU SİTELERDE AİDAT TOPLANMASI
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/1096
K. 2004/1412
T. 1.3.2004
• KAT MALİKİ ( Aidat Borcu )
• ORTAK GİDERLER ( Kat Mülkiyetine Tabi Olmayan Yerlerde Tahsili )
• MADDİ OLAY ( Hakimin Bağlılığı - Hukuksal Nitelendirmeyi Kendiliğinden Yapmakla Yükümlü Olması )
818/m. 61
ÖZET : Maddi olay ile bağlı olan hakim, hukuksal nitelendirmeyi kendiliğinden yapmakla yükümlüdür. O nedenle talep olmasa dahi vekaletsiz iş görme veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın tahsilinin mümkün olup-olmadığı gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle ( ortak kullanım yerlerinden ve hizmetlerinden faydalanma hususunda ) oluşacak gözlem ve alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda re'sen incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde ve birleştirilen dosyada 291.996.000 lira için yapılan ilamsız takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamı ile % 40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, davalı kat malikinin 8 aylık aidat borcunu ( Ocak 2001-Ağustos 2001 ) ödememesi nedeniyle aleyhine icra takibine girişildiğini, davalının bu takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali ile % 40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında davacının dava açma ehliyeti olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, davacı site yönetiminin, yasal bir yönetim olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, birden çok parsel üzerinde kurulu bulunan ve bu nedenle de Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmayan sitede ortak giderlerin tahsiline ilişkindir.
Yaygın mülkiyette Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmadığından ötürü genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlığının çözümü gerekmektedir.
Davacı yönetici, davalının yapılan hizmetlerden faydalandığını iddia ettiğine ve davalının payına düşen faydalı ve zorunlu masrafları talep ettiğine göre uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme veya vekaletsiz iş görme hükümleri dairesinde çözümlenecek mahiyettedir.
Maddi olay ile bağlı olan hakim, hukuksal nitelendirmeyi kendiliğinden yapmakla yükümlüdür. O nedenle talep olmasa dahi vekaletsiz iş görme veya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacağın tahsilinin mümkün olup-olmadığı gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle ( ortak kullanım yerlerinden ve hizmetlerinden faydalanma hususunda ) oluşacak gözlem ve alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda re'sen incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeler ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.