01.MAYIS.2019 İTİBARİ İLE TÜM SORULARINIZ CEVAPLANMIŞTIR
TÜM SORULARINIZ İÇİN LÜTFEN FORUM KISMINI KULLANINIZ





SORU CEVAP BÖLÜMÜMÜZ TEKRAR AKTİF HALE GELMİŞTİR. SORULARINIZI BEKLİYORUZ.


Apartmanyonetici.com
Info
Basligi Görüntüle
Apartmanyoneticisi » APARTMAN YÖNETİCİSİ » YARGITAY KARARLARI
 Basligi Yazdir
GÜNEŞ ENERJİSİ
editor
T.C.
YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/6872 K. 2003/8579 T. 4.11.2003


Dava dilekçesinde Kat Mülkiyeti Kanununun 18 ve 19. maddesine aykırılıkların giderilmesi ana taşınmazın çatısının ıslahı, bağımsız bölümde meydana gelen zararın tazmini istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

1-Kat Mülkiyeti Yasasının 19 uncu maddesi hükmüne göre kat maliklerinden herbiri ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecburdur ve tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklikler yaptırılamaz. Bu bağlamda, anataşınmazın mimari projesinde yapılacak değişiklere de tüm bağımsız bölüm maliklerinin serbest iradeleri ile onay vermiş olması gerekir. Öte yandan, anılan Yasanın 16 ncı maddesi hükmüne göre de kat malikleri ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup bu yerleri, aksine sözleşme olmadıkça her kat maliki arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir. Bu kullanmada, ortak yerin özgülendiği ya da durumunun gerektirdiği faydalı bir amaca uygun olmalıdır.

Açıklanan bu hükümler çerçevesinde yürütülen Yargıtay uygulamalarında kural olarak bütün kat maliklerinin yazılı onayı alınmış olmadıkça ortak yerlerde tesis ve değişiklik yapılamayacağı kabul edilmekte ise de, bütün kat malikleri yönünden ekonomik bir ısınma aracı olduğu kadar ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağladığı sonucuna varılarak bazı koşullarda projesinde mevcut olmasa da kat mülkiyetli binanın teras, çatı ve benzeri ortak yerlerinde güneş enerjisi ile ısınma sisteminin tesisine izin verilmektedir. Buna göre çatıda veya terasta kurulacak güneş enerji sisteminin kaplayacağı alanın kat malikinin bağımsız bölümünün arsa payına isabet edecek alanı aşmaması, çatıda bu iş için anayapıdaki bütün bağımsız bölümlere yetecek kadar -tesis kurmaya elverişli- alanın mevcut olması, bütün bağımsız bölümlerin bu sistemi kurması halinde anayapının statiğinin zarar görmemesi ana koşulları ve sistemin çatıda uygun konumda bir yere bağımsız bölümlere zarar verilmemesi için teknik bütün önlemler alınmak suretiyle monte edilmesi aranmaktadır.

Sistemin tekniğine uygun yapılmamış olması veya zarar verilmemesi için gerekli önlemlerin -su toplama havuzu, tahliye borusu gibi- alınmamış olması halinde bu eksikliklerin giderilmesi bakımından davalılara mahkemece önel verilmesi mümkün ise de yukarıda sayılan diğer ana koşullardan sadece birisinin bulunmaması sistemin kurulmasına engel teşkil edeceği gibi kurulmuş olanın da sökülüp kaldırılmasını gerektirir.

Açıklanan nedenlerle bilirkişinin asıl ve ek raporlarında, bütün bağımsız bölümler için anayapının çatısında uygun yerlerde güneş enerjisi sisteminin kurulması halinde binanın statiğine zarar vereceği ve çatı arasındaki su depolarının kurulması için kat maliklerinin muvafakatının bulunmadığı belirtilmiş olması karşısında çatıdaki 2 adet güneş enerjisi sisteminin ve çatı arasındaki 7 adet su deposunun tümünün sökülüp kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle bunların bir takım teknik eksikliklerinin giderilmesi için önel verilip, bu sürede gereğinin yapılmaması durumunda kaldırılmaları yolunda karar verilmiş olması,

2-Tazminine karar verilen zarar haksız eylemden kaynaklandığı cihetle, zararın oluştuğu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek ve ancak taleple bağlı kalınıp davadan önceki tespit tarihinden faiz hesaplanması yerine dava tarihinin faize başlangıç alınmış olması,

Doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 4.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
www.apartmanyoneticisi.com
Atlanilacak Forum: